5 Eylül 2009 Cumartesi

FABRIKART 2009

Bu yüzyılda 1900’lerden 1970’lere kadar Sanat inanılmaz bir hızda ilerlemişti. Gerçeklikle alakalı Temsil Krizi yaşanmış başka bir gerçek aranmış. Bugüne kadar sunulması kabul edilemeyen ve tamamen dışlanmış olan sunulmaya başlanmış ve farklı bir sanat anlayışı ortaya çıkmıştı. En sonunda Sanatçının ve Sanatın sonunun geldiği ilan edilmiş. Yaratıcı aklın ve çalışkan ellerin devrinin başladığı, estetiğin tümüyle reddedildiği ve sanatın kavramsal boyutlara ulaşıp sanatçının atını sınırsızlığa sürdüğü dönem başlamıştı.



Biliyorum, bu yazılanların “Aşık Draje” ile ne ilgisi var bize niye böyle şey anlatıyorsun diye soranlar var. Ama inanın bu yazının aşkla bir şekilde ilgisi var.



Dünya sanat tarihinin 70 sonrasında nereye doğru gittiğini kestirmek gerçekten zor hele ki bir de işin içine Jean Baudrillar’ın bahsettiği gibi Toplumların Tarihsel Süreç Farklılıklarını hesaba katmıyorsan. Özellikle Türkiye gibi uzun süre boyunca Avrupa’nın yaşadığı sanatsal ve toplumsal süreçler üzerinden kendisine yol haritası çizen ülkelerde Sanatın gidişatı çok önemli. Bunun nedeni bizim ülkemizin muazzam boyutlarda Çağdaş Sanatın ve sanatçının aradığı kaynaklara sahip olması.

Ülkemizde de Çağdaş Sanatlar üzerine birçok şey yapılıp, düşünülüyor. Ancak bütün bu organizasyonların neredeyse hepsi İstanbul üzerinden dönüyor, ilginçtir bunların pek çoğu Anadolu üzerinden aldığı bütün malzemeyi yüksek paralarla düzenlenmiş, milyon dolarlarla süslenmiş binalarda sunuyor, tüm duyuları orayla çerçeveliyorlar.Ve sanatı İstanbul’a yada Batı’ya ait bir şeymiş gibi ortaya koyuyorlar.

Ancak bütün bu sermaye ve İstanbul odaklı sözde Sanat organizasyonlarının dışında Anadolu’da bir şeyler oluyor, bilmem haberiniz var mı?

İşte size Anadolu’da yapılan, Türkiye’nin en önemli Çağdaş Sanatlar Festivallerinden



“FABRİKARTGRUP”



2006 yılından bu yana çağdaş sanatlar alanında ortak üretim için bir araya gelen Fabrikartgrup, 2008 yılında kurumsal kimliğini Kapadokya Çağdaş Sanatlar Derneği’ni kurmuştur. Bu sayede yerel bir inisiyatif tavrından evrensel üretimlere yeni bir kapı açılmıştır. Anadolu’nun kasabasında başlayıp dört yıldır çağdaş sanatlar alanında üretim veren ve uluslar arası projelere imza atan Fabrikartgrup; düzenlenen festivallerin çıktısı olarak bölgeye Çağdaş Sanatlar Müzesi kurma hayallerine emin adımlarla ilerlemektedir. Kapadokya merkezli kurulan grup ilerleyen yıllarda farklı illerde de aynı hedefi amaçlamaktadır. Fabrikartgrup, çağdaş sanatlar alanında üretim veren Nazile ARDA , Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir Sibel PAYYU, Ali CANLAR, Gülhan SARI ve Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir Kaan SARI’ dan oluşmaktadır.

Fabrikart’ın 2009 yılında ki konusu ise;



US VE SU



Yanlış kullandığımız iki önemli kaynağımız. Bunun sebebi sonucunda kendi hayatlarımızdan önce birçok canlı türünün yok olma tehlikesi – hatta yok olması- sonucunda yine insanın kendine zararı en minimalize düşünen sözde büyük güçlü ülkeler. Gezegenimizin büyük çoğunluğunu kaplayan bu yaşam kaynağının son günlerde tükendiği ya da kullanılmaz hale geldiği için daha bir sık anar olduk. Ancak ülkemizde sadece yaz aylarında yaygaracı bir üslupla anılan suyu, yine sadece barajlardan ibaret olduğunu düşündürülmeye devam ediyoruz. Özellikle birçok yabancı firmanın günümüzde hazır su üreten tesisleri satın almasından sonra birçok şehrimizde de suda arsenik oranın normalin üzerinde olması ne garip değil mi? Uzun yıllar boyunca körfezlerimizin sadece sanayicilere peşkeş çekilmesi ve günümüzde sadece anılarda kalan plaj hikâyelerini şimdi annemizden babamızdan duymamız ne acı. Sözde gelişmiş şehirlerimizin dev fabrikalarının yanına kurmadıkları arıtma tesislerinin cezasını ırmakların ve dolayısıyla bizlerin yaşamlarımızla bedel ödemesi kadar daha üzücü ne olabilir? Dünyamızın hem denizleri hem de iç suları büyük tehlike altındadır. Fabrikartgrup Çağdaş Sanatlar Festivali bu hassas konuyu ikinci kez, 4. Festivalinde temasını çevrebilimle ilgili bir açılımla gerçekleştirecektir. 10 resim, 10 fotoğraf, 5 yerleştirme, 10 kısa film ve tema ile ilgili belgesel film sanatçısının katılacağı festival bu yıl 1 Eylül 2009 – 7 Eylül 2009 tarihleri arasında yapılacaktır.



Fabrikart’ı takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu yıl yapılan festivalde ben ve benim gibi iki arkadaşın daha Asistanlık yapacağını da belirtip yazıyı noktalamak istiyorum.



Ayrıca daha fazla bilgi için: http://www.fabrikartgrup.org/

emrealettinkeskin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

şukela... pek güzel oldu prafo...